strateji

Hayat Bir Futbol Maçı Değil Be Sadri Abi

Gazi Karasu




Görüşmeyeli nasılsın Sadri abi? Hatırlamadın değil mi? Biir kaç yazıda hasbihal etmiştik. Müjgan’ın gözlerini konuşmuştuk. Çok zaman geçti be abi. Arada öyle bir bakıyorum ama filmlerine. Biz de yerin başka. Başını ağrıtmadan konuya gireyim abi hayat bir maç değil maalesef. Dur biraz derinlemesine bahsedeyim.

Hayat Satranç mı, Futbol Maçı mı?

Strateji kelimesi artık dilimize bir kaktüs dikeni gibi saplanmış. Dilimiz dikenin zehiri ile şişmişte diken orada kalmış gibi. Motivasyon sayfalarından, reklamcılık sektörünün önde gelen isimlerine kadar herkes sürekli stratejiden bahsediyor. 

Peki bunca bahse konu olan bir kavramı neden hayatımıza uyarlaya mıyoruz?

Yahut şunu soralım strateji tanım olarak olmasa da kavramsal olarak askeri bir planlama yetisi midir?

Elbette hayır. Fakat strateji kavramını hayatımıza, işimize, insan ilişkilerine uyarlayamamızın sebeplerini konuşacağız. Öncesinde şuna değinelim. Hayatı gelişigüzel yaşamalısıncılar gelmeden soralım. Eğer gündelik hayatınızda her şeyi planlıyor olabilseydiniz işler daha farklı olur muydu? Diyaloglarınızı yönetip durumlar karşısında hazır senaryolarınızı devreye koyabilsek. 

Bunu yapamıyor oluşumundaki en temel durum gereğinden fazla etkeni spontane durum olarak atfetmemiz. İşte hayatı bir futbol maçı gibi görüp yaşamamız da bundan kaynaklı. 

Sözüm meclisten dışarı Sadri Abi.

Vaziyeti detaylı incelediğimiz zaman hayatımızın bütünü planlanabilir bir durumda. Sadece doğru bilgiye erişip hayat planımızı bu şekilde oluşturmamız gerekiyor. Halihazırda sosyal medyadan aldığımız bir kaç nüans ile şirket yönetmeye, iletişim becerisi kazanmaya çalışırsak durum maalesef öngörülemez bir çok etkenin içinden kaybolup gelişi güzel topa vurmaya döner. 

Zaten meramım şudur ki, askeri terminolojide de böyle bir yalın kavram mevcut değil. 

Strajeji, taktik ve manevra gibi bütünsel kavramlar vardır. Strateji hedefe giden ana yoldur. Sonrasında ise taktik ve manevralardan oluşan çeşitli senaryoları barındıran planlar mevcuttur. İşte ya hayat planlanmıyor söyleminde kaçırdığımız nokta buradır. 

Sadece yapmamız gereken ilerlemek istediğimiz konu hakkında bilgi sahibi olup sonra iyice ölçüp tartıp gerekirse haritalar üzerinde analiz yapan bir komutan edası ile muhtemel olasıkları hesaplayıp, taktik ve manevraların bize vereceği anlık revize imkanı ile başarıya doğru ilerleriz. Bir başarısızlık yaşadığımız takdirde de acaba neden oldu değil nerede hata yaptık sorusu ile kendimize kata kata ilerler ve böylelikle sıfırdan başlamak zorunda kalmayız. 

Şans ve tesadüflere inanmayan biri olarak söyleyeceğim plansız bir başarıya planlı bir başarısızlığı tercih ederim. 

Hayat bir satranç müsabakasının ta kendisidir. Bunu unutup topun ivmesine kapıldığımız zaman artık başarıyı tayin edecek olan biz değilizdir. Akıl vermek değil niyetimiz, fakat tecrübelerden yola çıkarak şunu diyebilirim. 

Bir yola çıkmadan önce şu 5 madde doğrultusunda oluşturulmuş bir plan ortaya koyduğunuz fikir ve yaptığınız hazırlık doğrultusunda sizi başarıya götürür. 

1- Ölçülebilir bir hedef

2- Analiz ve araştırma

2- Strateji ve Taktik Manevralar 

4 - Planlar

5- Raporlama 

Bu konuda son söylenecek şey de plana sadık kal. O zaman bizi başarılı kılacak olan başkasının şanssızlığı değil ders çıkardığımız hatalar olacaktır. 

Uzunca bir zaman sonra yazı yazmaya elbette seninle dönebilirdim Sadri Abi. Sözüm sana değildi elbette senle hasbihal etsek daha iyi anlaşılır diye konuyu senden açtık. 

Sadri Alışık’ı saygı ve rahmetle bir defa daha anıyorum. 

2024-02-10 Gazi Karasu

Türkler ölüyor

30 yıl önceydi. Çocuktum. Dün gibi dehşeti hatırlıyorum. Televiyzon başında Almanca okunan haber bugün bile kulaklarımda çınlıyor: ‘’Nie wieder’’ (Bir daha asla) diyordu muhabir. Bir daha asla. Ders alındı zannediyordum. Bir daha asla yabancı düşmanlığı yapılmayacaktı, bir daha yuvalar yakılmayacak,...

Harun Reşit Aydın 2024-04-07